Güneş lekelerine pratik çözüm: Kriyoterapi

Güneş lekelerine; uzun süre güneşe maruz kalmış orta veya ileri yaş kişilerde ve daha beyaz tenli insanlarda rastlandığını belirten Yrd.Doç. Dr. Didem Mullaaziz, bu lekelerin kriyoterapi (dondurma tedavisi), peeling yöntemleri ve lazer gibi yöntemlerle çözüme kavuşturulabileğini söyledi. Çil lekelerinin ise özellikle el sırtı, yüz, ön kol ve gövdenin üst kısmında görülen açık kahverengi lekeler olduğunu belirten Mullaaziz, çillerin yaz aylarında daha belirgin hale geldiğini, kış döneminde ise kaybolduğunu ifade etti.

Mullaaziz, derideki leke gelişimini tetikleyen başlıca faktörler arasında; genetik ve hormonal faktörler, UV ışınları, hastalıklar, bazı ilaçlar ve yanlış kozmetik ürün kullanımının olduğunu söyledi. Lazer tedavisi sırasında leke oluşumuna neden olan melanin pigmentlerini içeren hücreler lazer ışınını emerken, normal renkteki hücrelerin bu ışından etkilenmediğini de söyleyen Mullaaziz, lazer tedavisinin özellikle koyu tenli bireylerde dikkatli yapılması gerektiğini ve işlem zamanı olarak kış döneminin tercih edilmesi gerektiğini ifade etti.

Güneş lekelerine pratik çözüm: Kriyoterapi

Kriyoterapi işlemi, tedavi edilmek istenen alanın dondurularak yok edilmesi yöntemidir. Kriyoterapi, özellikle bazı güneş lekelerinin tedavisinde kullanılan pratik bir yöntemdir. Bu yöntemde yaklaşık 2 hafta içerisinde yeni cilt dokusu meydana gelir.

Leke tedavisinde yöntemlerinden biri de kimyasal peeling uygulamasıdır. Yüzeysel, orta veya derin olarak uygulanabilen bir tedavi yöntemi olan kimyasal peeling, sadece kış döneminde güneşten korunarak uygulanılması gerekir.

Renk açıcı veya soyucu özelliği olan ürünler de leke tedavisinde kullanılabilir. Hidrokinon, askorbik asit, kojik asit gibi ilaçlar renk açıcı olarak kullanılırken, meyve asitleri ve retinoik asit türevi ilaçlar ise soyucu özellikleri açısından kullanılabilir. Bu ürünlerin kış döneminde uygulanması gerektiğini ifade eden Mullaaziz, leke tedavisinde kullanılan kremlerin sadece geceleri kullanılmasına dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.

Kaynak: yazivar.com